Beta'yı Aşmak

Beynimiz çeşitli dalgalar üretmektedir. Bu dalgalar bir çeşit elektrik enerjisidir ve saniyede devir / titreşim olarak ölçülmektedir. Titreşimler saniyede gerçekleşme sayılarına göre belli isimlerle adlandırılmaktadır. Saniyede 14 ve üzeri devir / titreşim Beta, 7- 14 arası Alfa, 4-7 arası Teta ve 0-4 arası Delta evresi olarak adlandırılır.


Yaratıcılıkla titreşim sayısı arasında ters bir orantı vardır. Saniyedeki titreşim sayısı düştükçe yaratıcılık artar. Alfa, Teta ve Delta evreleri dinginliğin olduğu, hareketlerin azaldığı içsel uyanış evreleridir.


Beta Evresi; "Savaş ya da kaç!" evresidir. İçinde bulunduğumuz fiziksel dünyadır. Stres, kaygı, korku ve şiddetin yaşandığı seviyedir. Sol beynin sağ beyni ezdiği evredir. Betadan günün belli saatlerinde kısa aralıklarla bile olsa çıkmayı başardığımızda hayatımızın kontrolünü elimize alabiliriz. Koşulların kurbanı olmaktan kurtulabiliriz.

Teta Evresi; Hipnotize olurken veya gecenin bir kısmında derin uykudayken geçtiğimiz evredir.

Delta Evresi; Çoğunlukla anne karnında yaşadığımız dönemle ilişkilendirilir. Bilim adamları bu evrede neler olduğunu hala araştırıyor. Bu evreye ayrıca Teta evresinde olduğu gibi hipnotize edilirken gireriz. Geceleri derin uykuya dalarken yine bu seviyeyi kısmen yaşarız.

Alfa evresine özel bir yer açmak istiyorum. Nerde namaz, meditasyon, içsel huzur, evreka, nirvana vb. mutluluk ve rahatlamanın doruklarını hatırlatan kelimeler görürseniz bilin ki işin içerisinde Alfa evresi vardır. Bu evre dahilerin, mucitlerin evresidir. Bilinçaltı ve bilincin dışındaki bilinç üstü seviyedir. Aslında bizler gün içerisinde farkında olmadan bu seviyeye giriyoruz. Örneğin uykuya dalmadan önce ya da sabah gözlerimizi ilk açtığımızda bulunduğumuz seviye Alfadır. Alfada iken bütün alıcılar açıktır. Bu modda yapılan çalışmalardan en yüksek verimi almak mümkündür. Bu anların kıymetini bilen ünlü bilim adamları ve sanatçılar bu seviyeye girmek için özel teknikler geliştirmişlerdir. Thomas Edison Alfaya girebilmek için eline ağır bir anahtar yığını alır, koltuğuna oturur ve uykuya dalmaya çalışırmış. Tam uykuya dalacakken anahtarlar elinden düşer ve bu şekilde uyku mahmurluğu içerisinde yani Alfaya girmiş şekilde çalışmalarını sürdürürmüş. Aynı süreci Leonardo Da Vinci elinde toplar varken uygulamıştır. Mimar Sinan ve diğer bazı dahilerin de farklı yöntemler kullandığı not edilmiştir. Alfa evresinde sağ beyin aktiftir. Dünyamızın saniyedeki devir / titreşim sayısı 7,2 civarındadır ve bu şekilde dünyamız da Alfa evresindedir. Karmaşayı bırakıp doğaya ayak uydurduğumuzda yenilenmemizin nedeni budur. Yapılan araştırmalarda bazı seslerin Alfaya girmeyi kolaylaştırdığı tespit edilmiştir. Youtube'de "Alfa Waves" diye arattığınızda bir çok örnek ses bulmanız mümkündür.

Alfa hakkında bu güne kadarki en kapsamlı çalışmaları José Silva (1914-1999) yapmıştır. Silva, dünyaca kabul edilen Silva Metodu'nun kurucusudur. Eğer bu konuya ilginiz varsa José Silva ve Philip Miele tarafından yazılmış Zihin Kontrolü- Silva Metodu isimli kitabı okumanızı öneririm.


Yorumlar

  1. Yazı için teşekkürler, ilgiyle okudum, keşke biraz daha uzun olsaydı :) çabuk bitti.
    şunu tespit ettim, benim alfa modum yazdıkların ile kısmen örtüşmüyor. açıklayayım: ben uyumadan önceki modda genel de mayışma modundayım, ve o esnada olan şeyleri hatırlamıyorum. Ama sabah uyandığımda dediklerinize benzer şeyler yapıyorum.
    Yazı da alfa moduna geçmek için biraz aktivite veya beyin jimnastikleri de önerseydeniz güzel olurdu. gerçi belki bir sonraki yazınız bu kon hakkında olur.
    iyi okumalar (bana), iyi yazmalar (sana)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Küresel Açlık ve Yoksulluk

Sesler

Geviş Getirme