Haydi Vasat Olalım!

Mükemmellik cazibesi olan ama içtiğinizde sizi boğan bir şerbet! Kaç kişi içmeye çalıştı, kaç kişi kanına bu mikrobun yavaş yavaş karıştığından habersiz. Toplumun büyük bir kesiminde belki sigara içen insan sayısı kadar mükemmeliyetçi insan olduğunu söyleyebilirim. Dikkat edin, o kadar zararlı bir şey ki sigara içme ile kıyaslıyorum. Peki nedir bu mükemmel olma, mükemmel iş yapma isteği?

Dünyanın en iyi erteleyicileri, zamanını en verimsiz kullananları, ayrıntılarda en çok boğulanları, kafası en karışık olanları ve stresle en çok boğuşanları mükemmeliyetçi insanlardır. Mükemmellik hastalığı nasıl başlar ve insanı ne hale getirir?

Hem dışa dönük, hem de içe dönük insanlarda bu durum görülebilir. Ama içe dönük insanlar çoğunlukla içe kapanık, toplumla içli dışlı olmayan ve yanlış yapıp eleştirilme korkusuna sahip oldukları için mükemmelliğe daha yatkındırlar. Onlar bir işe giriştiler mi onu kusursuz bir şekilde yerine getirmelidirler. Sorun tam da burada başlar. Önce günlerce o işe ilişkin kusursuz bir şablon belirlemeye çalışırlar. En iyi girişi yapmazlarsa işin hiç bir anlamı olmaz Bu psikolojisinden hareketle işe bir türlü başlayamazlar. Ertelerler, ertelerler.... bu erteleme yavaş yavaş teslim tarihinin yaklaşması ile beraber strese dönüşmeye başlar. Stres odaklanmayı engeller, zaman hızla akar ama daha bir adım bile atılmamıştır. Teslim günü geldiğinde savruk, bölük pörçük bir teslimat yapılmış olur. Kimse alkışlamaz onları... Bu döngü kronik bir hale gelerek devam eder. Hayatın her alanına sirayet eden berbat bir durum.

Ben size vasatlığın mükemmellikten daha verimli olduğunu bilimsel makale yazımı konusu üzerinden giderek açıklamak istiyorum. Varsayalım ki bir üniversitedesiniz ve akademisyenlikte yükselebilmek için puan toplamanız gerekiyor. Bir makaleden alabileceğiniz maksimum puan 100 olsun. Size 500 puan yetiyor. Bir yıl içerisinde bu puanı toplamanız lazım. Eğer siz mükemmeliyetçi biriyseniz ilk düşünceniz 5 tane mükemmel makale hazırlayıp, editörlerin eleştirilerine mahal bırakmadan 500 puan alarak işi tamamlamak olacaktır. Ancak daha birinci makalenin Giriş bölümüne başlamak için bile bir ay zaman harcarsınız. Belki de üç ay içerisinde makaleyi ancak tamamlamış olursunuz. Editör sizin hiç tahmin etmeyeceğiniz yerlerden düzeltmeler talep eder ve bu iş uzadıkça uzar. 4-5 ayda bir makaleyi tamamlamış ve ancak 90 alabilmişsinizdir. Bir yıl içerisinde ise ancak üç tane makaleyi tamamlayarak 270 puan alır ve hedefin altında kalırsınız.

Vasat biri olsaydınız makalenin yazımına hemen başlar bir ay içerisinde bitirip editöre göndermiş olurdunuz. Makaleniz yayımlanır ve 65 puan alırdınız. Bir yılda 8-9 makaleyi tamamlar ve 60 puandan yaklaşık 540 puan alırdınız. Hedefinize bu şekilde ulaşmış olurdunuz. Gördüğünüz üzere mükemmel iş çıkarma çabası size zarardan başka bir şey getirmiyor.

Mükemmel iş yapma ile iyi iş yapmayı da birbirinden ayırmak gerekiyor. Elbette bir işi yaparken özenli olmakta fayda var. Ancak bu iş sizin kafanızı gece gündüz meşgul eder hale getiriyorsa, estetik kaygılarınız hiç bir zaman bitmiyorsa ve işin usulü esasa darbeyi indiriyorsa kendinize çeki düzen vermenizde fayda vardır.


O yüzden bağırarak sizi davet ediyorum "Haydi vasat olalım!"

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Küresel Açlık ve Yoksulluk

Sesler

Geviş Getirme