Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2017

Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ülkemiz başta olmak üzere tüm dünya için 2016 sıkıntılı bir yıl olarak anılacak. 2017’nin ülkemiz için toparlanma yılı olacağı görüşü hakim. Umarım insanımızın refah ve mutluluğuna katkıda bulunacak güzel gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olur.  2016’nın başında makro ölçeğin dışında ayrıca her birimizin de kişisel bir Ajandası vardı. Hangimiz hangi hedefleri koyduk? Neredeydik, nereye vardık? Başarısız mı olduk? Öğrendik mi? Geliştik mi? Katma değer mi ürettik, yoksa verimsiz mi olduk? 

20 Km Kuralı

Bu günkü yazımda 20 km kuralından bahsetmek istiyorum. Kuralın özü bir disiplin oluşturup bunu sürdürmek. Bu disiplin eğer anlamlı ve ulvi bir amacı içeriyorsa ona ulaşmamak mümkün değil. Tek yapılması gereken bunun farkında olmak. 

Sesler

‘Eğer içinizde “Ben ressam değilim” diyen bir ses duyarsanız, o zaman kesinlikle resim yapın.... Ve o ses susacaktır.’ Vincent Van Gogh Görünen o ki ünlü ressamın zamanında da kafamızdaki seslerin haddi hesabı yoktu. Bu sesler biz küçükken bize öğretiliyor. Biz büyüdükçe sesler kişiliğimizin ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Bize öğretilen bu başarısızlığı hiç sorgulamadan kabul ediyoruz. Tüm bireylere sirayet eden bu duygu toplumların da yegane zayıflığı haline geliyor. Bireysel olarak sese aşina olup başarı duygusunu unuturken toplum olarak ta başka toplumların bizi kurban etmelerine tanık oluyoruz. Eğer bir insanın başarısız olmasını istiyorsanız ona bu zayıflatıcı seslerden düşük dozda verin, o kadar düşük dozda verin ki farkına bile varmasın. Bu, onun kısır bir daire içinde ömrü boyunca kan ter içinde koşmasına yetecektir.

Gerçeğe Dair

Olaylar karşısında basiret duygusu kolay yitiriliyor. Afallıyor insan! Kaos olacak, Herşey yerle bir olacak, Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak, Birileri kalemi eline almıştır. Hikayeniz yazılmaktadır. Kurbansınız! Akif'in deyimiyle: His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin? Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.

Analitik Beyin

Beynimizle ilgili sık sık yazılar yazıyorum. Yeni teknolojilerin desteği ile yapılan araştırmaların sonuçları oldukça ilgi çekici bulgulara sahip. Bu nedenle fırsat buldukça da yazmaya devam edeceğim. Beyin üzerine çığır açan çalışmalar yapan Vilayanur Ramachandran'ın dediği gibi; Önümüzde pelte gibi bir kütle var. Yaklaşık 1,5 kg'lık iki avucuna sığabilecek bir pelte ve o pelte yıldızlar arası mesafeyi düşünebilir, sonsuzluğun anlamını düşünebilir ve kendisinin sonsuzluğun anlamını nasıl düşündüğünü düşünebilir  1 İşte bu organ kendisi ile ilgilenilmesi halinde sizi dahiler kategorisine koyabiliyor. Maria Konnikova tarafından yazılan "Mastermind, Sherlock Holmes Gibi Düşünmek" isimli eserde bu ayrıntılara yer veriliyor. İşte bazı ayrıntılar.