Yabancılaşmak

İnternetin bir nimet olduğu devir çoktan bitti. İnternet artık bir ihtiyaç. İnternetin doğurduğu sosyal medya yepyeni mutant kişilikler oluşturdu. Bir tanesi gerçek kişilik- ki gerçek hayatta dışarıda gördüğünüz, iç içe olduğunuz insanlardan oluşuyor. Bir diğeri ise gördüğünüz kişilerin avatarları. 


Baş parmağın evrimine yol açan akıllı cihazlara beynimizi teslim etmiş durumdayız. Beğenilme hırsı ile paylaşımlarda bulunuyoruz. Bu hırsla geleceğimizi tüketirken, kendimize de yabancılaşıyoruz. Bir beğen butonunu kader addediyoruz. Beğenilince star, beğenilmeyince bir hiç oluyoruz. Üstelik her gün bu devri daimin içinde durmadan koşuyoruz. Bedeli var elbet bunun, vicdan denen o kadim duyguyu kaybetmek gibi mesela. Veya yanlışın terazide doğruyu alt etmesi gibi. Eleştirince rahatlıyor, eleştirilince çıldırıyoruz. Y kuşağının tipik özelliği deyip geçiveriyoruz. Bu yaklaşımlarımızın Z kuşağının kemiklerini çatırdattığını hiç fark etmiyoruz. Bir nesli yavaş yavaş robotlaştırıyoruz. 

 "Başkaları ne der" diyerek her gün biraz daha başkası oluyoruz...

Kaliteli düşünün, kaliteli hissedin, kaliteli yaşayın ve marka olun.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Küresel Açlık ve Yoksulluk

Sesler

Geviş Getirme