Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

2016

Resim
Resim Kaynağı: Google Geleneksel yeni yıl planı yapma haftasına girmiş bulunuyoruz. Yine bir yıl geride kaldı. Yine muhasebe yapacağız. Yine yeni yıl için eylem planlarımız olacak. Fakat bir şey tekrar edecek. Yeni yıl başlayacak. Hedeflerimize ulaşmak için heyecanla kolları sıvayacağız. Ancak birinci aydan sonra hevesimiz azalacak. Eylemlere odaklanamadığımız için, hedeflere giderek yabancılaşacağız.  Sonuç olarak planlarımız çöpe gidecek.

Yabancılaşmak

İnternetin bir nimet olduğu devir çoktan bitti. İnternet artık bir ihtiyaç. İnternetin doğurduğu sosyal medya yepyeni mutant kişilikler oluşturdu. Bir tanesi gerçek kişilik- ki gerçek hayatta dışarıda gördüğünüz, iç içe olduğunuz insanlardan oluşuyor. Bir diğeri ise gördüğünüz kişilerin avatarları. 

Bir Adam Vardı

Bir adam vardı. İş adamıydı. Risk almayı sevmezdi. Rahatlık bölgesini terkedince savunmasız yavru bir kediye dönerdi. Bu adamın yapacağı her şey belliydi. Her şeyi programlıydı. Her adımı düşünerek atardı. Yemek yediği lokanta, yediği yemekler belliydi. Yeni tatları denemekten çekindiği gibi yeniliğe de kapalıydı. 

Geviş Getirme

Yazının başlığından hareketle hayvanların beslenmesine dair bir şey anlatacağımı düşünmeyin. Çünkü sadece hayvanlar geviş getirmez. Beynimiz de geviş getirir. Başınızdan bir olay geçtiğini varsayalım. Üstelik bu olay sizde bir iz bıraksın. Olayın üzerinden zaman geçmiş olmasına ve aslında etkisi tamamen ortadan kalkmış olmasına rağmen beyin olayı tekrar tekrar yaşamaya yani geviş getirmeye başlar.

Muhteşem Üçlü

Sezgi, vizyon ve yaratıcılık. Birbirini besleyen üç unsur. Sezgi, olanı okuyup olacak olanı tahmin etmektir. Vizyon, olacak olana göre geniş bir bakış açısına sahip olmaktır. Yaratıcılık, vizyon hedeflere sizi ulaştıracak eylemleri gerçekleştirmektir. 

Belirsizlik

Çoğumuz plan yapmak ve hedef koymanın önemini bilir ama bunları yapmayız. Belirsizlikler denizinde yüzmemize rağmen önümüzde belirsiz bir süreç oluşmasından hoşlanmayız.  Tüm işlerimizin tanımlı, adımlarımızın varacağı yerin belli ve elde edeceğimizin şeylerin net olması gerekiyor. Ayağımıza çakıl taşı takılmamalı, başımız ağrımamalıdır.  Halbuki başarının sırrı belirsizlikte yatıyor. Çoğu keşfedilmemiş gizem belirsizliklere cesurca atlamış kişiler tarafından keşfedilmiştir.  Zor zamanlar başarı için birer fırsattır. Eğer bir şeyde sancı varsa orada bir doğum gerçekleşecek demektir. Zor zamanları tohum ekmek için kullanın, devamı berekettir.  Uzmanlar buna Stocdale Paradoksu bense Sıçrama Tahtası Teorisi diyorum. Formül basit: olabildiğince sıkıntılı bir zaman ( ki çoğu insanın umudunun çıt diye kırıldığı andır) + berrak bir düşünce ve sağlam irade ile çabalama= altın tepside başarı.  Kaliteli düşünün, kaliteli hissedin, kaliteli yaşayı...

Algı

Yapılan bir araştırmaya göre Almanya'daki organ bağış oranı %12 iken, onun komşusu Avusturya'da bu oran %98 ve Danimarka'da %4 iken İsveç'te %89 olarak tespit edilmiş. Bunun nedeni araştırılmış ve ilginç bir sonuç elde edilmiş. Organ bağış oranının düşük olduğu ülkelerde vatandaşlar hastaneye gittiklerinde doldurdukları formda "eğer organ bağışında bulunmak istiyorsanız kutucuğu işaretleyin" yazarken, bağışın yüksek olduğu ülkelerde "organ bağışında bulunmak istemiyorsanız kutucuğu işaretleyin" cümlesinin olduğu görülmüş. Algıdaki farklılık oranlar arasında inanılmaz fark yaratmış. Bu durum hayatımızın her alanında geçerli. Özellikle tuzak diyebileceğimiz pazarlama taktikleri bu yanılsamaları kullanıyor. Algılarınızı yani alıcılarınızı açık tutun.

Ön Yargı

Geçenlerde yazarını öğrenemediğim bir metin okudum. Metin özetle şöyleydi;  " Eğer sizden bir uçaktan paraşütsüz atlamanızı istesem ve bunun sonucunda size 100 bin dolar vereceğimi söylesem sizi temin ederim ki cevabınız büyük ihtimal "Hayır" olacaktır. 

Etiketleri Atın

Toplumların sosyolojik yapısı bazı düşünce yapılarının yanlış ta olsa kemikleşmelerine yol açıyor. Doğru bilinen yanlışlar toplumların kimliği haline gelebiliyor. İnsan olarak hayatımızın ilk yıllarında eğer şanslı isek bize doğru ile yanlışı birbirinden ayırt etmeyi öğreten bir aile ve eğitim ortamı içerisinde büyürüz. Bu temelin üzerine inşa edilen kişiliğimiz, yetkin hale gelebilmek için gereken çabayı ve özveriyi gösterdikten sonra yetkinlik kazanmış olur. Yetkinlik sıkça kullanıldığı şekliyle altın bilezik gibidir. Yetkin insanın siyasi manevralara, himmetlere ihtiyacı yoktur. Yetkin insan eğer aynı zamanda dürüstse yolunu kaybettiği her fırtınada kısa süre içerisinde düze çıkmayı başarabilir. Yetkin kişi kararlı duruşu ile yanlışlara göğüs gerer. Yanlışlara batmış kişilerin oklarına hedef olur. Ancak dürüstlüğü onu her türlü beladan kurtarır.

Hayat Dengeden İbarettir

Hayat dengeden ibarettir. Terazinin bir tarafının ağır basması hayatta bazı şeylerden mahrum kalacağımız anlamına gelir. Dünyadaki etkili insanların önemli bir kısmı iş ve özel yaşamı arasında dengeyi sağlamayı başarmış kişilerdir. Dengeyi kurmak çoğumuz için çok zor görünmektedir. Aslında mesele o kadar karmaşık değil. İşte bazı tavsiyeler; 

Sezgilerinize Kulak Verin.

Geleceği inşa etmenin yolu şu anki düşünce ikliminden geçiyor. Düşüncelerini önemse ve ne dediklerine kulak ver. Sezgilerini es geçmek çok kıymetli fırsatları tepmene yol açabilir. Araştırmalar sezgilerin geçmiş tecrübeleri hızlı bir şekilde analiz ederek farkında olmadan bizi doğru karara yönelttiğini göstermektedir.  Sezgilerimizi devre dışı bırakıp çevrenin sezgilerine büyük değer veriyoruz. Ortada bir sezgi karmaşası var. Sezgi karmaşası eşittir yetki karmaşası. Yetki karmaşasının sonu ise kaos.  Karar vermeden önce sezgilerine danış! Kaliteli düşünün, kaliteli hissedin, kaliteli yaşayın ve marka olun.

5'ler Kulübü

Resim
Sabah güneşle uyanın. Hayatını güneşin döngüsüne endeksleyen kişinin başaramayacağı bir şey yoktur. İçimize sinen tembellikten kurtulmak ve bünyemizin doğasına uygun yaşamak istiyorsak hayatımızda bu küçük değişikliği yapalım.  Robin Sharma sabah erken uyanmanın önemini çok iyi kavramış biri. Bu nedenle 5'ler kulübü diye bir kavram geliştirmiş. Saat 5'te uyananları ifade eden 5'ler kulübü üç önemli aktiviteyi barındırıyor.  Sabah 5'te uyanın ve ilk 20 dakikayı egzersize, ikinci 20 dakikayı plan yapmaya ve son 20 dakikayı bir şeyler okuyup öğrenmeye ayırın. Her gün bu sürece 1 saat ayırın. Bunu 66 gün tekrarlayın. Hayatınızdaki değişime inanamayacaksınız.  Yeni yılın daha başında olduğumuz bu günlerde bu tekniği uygulamaktan zarar gelmez diye düşünüyorum. Fark yaratmak istiyorsanız farklı davranmalısınız. No Pain, No Gain. Acı yoksa, kazanç ta yoktur. Kaliteli düşünün, kaliteli hissedin, kaliteli yaşayın ve marka olun.